Nicedir eklemek istediğim limonlu kek tarifimile aranızda olmaktan mutluluk duyarım çünkü sizin burada gördüğünüz sadece bir kaç resim ve tariften ibaret bir yayın olabilir ancak benim için güzel vakit geçirmenin sonrasında hazırlananı uygun bir ortama yerleştirip uygun ışığı ve zamanı gözetleyip yayına hazırlamak da ayrı bir keyif içeriyor benim için..
Herkes mutlaka bir limonlu kek denemiştir olur da henüz denemeyenler varsa internette dolaşan sayısız limonlu kek tariflerini denemeyi azıcık erteleyerek ilk olarak bunu denemenizi öneririm.
Islaklığı güzel yemesi ayrı güzel malzeme ölçüleri yerinde bir kek olduğundan sizi hayal kırıklığına uğratmayacağını düşünüyorum..
Buyrun hep beraber tarif ve yapımına bakalım..
MALZEMELER
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
yarım çay kaşığından daha az toz zerdeçal
1 adet rendelenmiş limon kabuğu
1 adet rendelenmiş misket limon kabuğu
4 yemek kaşığı limon suyu
yarım kahve fincanı hindistan cevizi
2,5 su bardağı un
YAPILIŞI:
Şekeri yumurtalar ile mutlaka köpürene kadar çırpın
Ardından diğer malzemeleri de ekleyin
Son olarak unu eleyerek ekleyin
Önceden ısıtılmış fırında 30-40 dk kadar pişirin (pişirme süresi fırından fırına değişebilir)
Kekimiz piştikten sonra fırının kapağını azıcık aralayıp kekin ilk sıcaklığının fırındayken çıkmasını bekleyin böylece kekiniz sönmeyecektir.
Arzuya göre pudra şekeri ile de süslenebilir ben şeker miktarını artırmamak için eklemedim.
Yapacak olanlara şimdiden başarılar dilerim afiyet şifalar olsun inşaAllah..
Öneri ve düşüncelerinizi yorum olarak belirtmekten çekinmeyin..
Sevgilerimle..
Soğuk algınlığı moral bozukluğu düşük enerji hallerine sevgi ve özenle yapılmış bir çorba kış aylarında herkese iyi gelir,havalar yavaş yavaş soğumaya başladı evlerimizde çorba daha fazla tercih edilir oldu böylece. Tavuklu çorba bizim evimizde Sebzeli Mercimek Çorbasından sonra ikinci favori çorbamızdır.
Genelde buzluk katında kullanıma hazır tavuk bulundururum küçük kızımın bu çorbaya olan sevgisi azalacak gibi görünmüyor çünkü :) ne zaman isteyeceğini de tahmin etmek zor olduğundan hızlıca hazırlanması için tavukları kaynatılmış vaziyette buzluğa atar kullanacağım zaman kaynar suyun içine bırakırım.
Ama böyle anlatmak olmaz tabii,buyrun tarife:
MALZEMELER:
200gr tavuk eti
2 Türk kahvesi fincanı pirinç
1 çorba kaşığı tereyağ
1 çorba kaşığı sıvıyağ
Tuz
Karabiber
Köri (tarife çok yakışır ancak arzuya göre eklenebilir,ben genelde eklerim)
(Terbiyesi için)
1 yumurtanın sarısı
Yarım limonun suyu
1 çorba kaşığı un
YAPILIŞI:
Tavuk etimizi çok fazla yumuşatmadan haşlıyoruz
Haşlanan tavukları kemiklerinden ayırıyoruz
Bir çorba kaşığı sıvıyağ ile tereyağında önce pirincimizi ardından da tavuk etimizi kavuruyoruz
Kavrulan tavıklar ve pirincin üzerine baharatları bu aşamada ekliyoruz.
Ayırmış olduğumuz tavuk suyunu süzerek ekledikten sonra ilave olarak gerekirse sıcak su ekleyip pişirmeye bırakıyoruz.
Arada bir kontrol ederek pirinçlerin çok fazla yumuşamamasına özen gösterelim.
Pirinçlerimiz yumuşamaya başladığı anda tenceremizi ateşten çekelim.
Terbiyesini ayrı bir kâsede hazırlayarak tencerenin suyundan azar azar ekleyerek karıştıralım
Elde ettiğimiz terbiyenin sıcak olmasına dikkat edin.
Bilindik adıyla Tavuklu Çorbamız evimizde İlkbahar çorbası olarak da bilinmektedir nedense küçük kızım bu isim dışında başka isim kullanmamakta direniyor :)
Evinizde pişmesi sağlığınıza sağlık katması bereketinizin artması ve ocağınızın daima huzur içinde tütmesi dileğiyle Allah'a emanet olun..
Mevsimlerden sonbahar tariflerden kabak tatlısı zamanı gelmiş ! :)
Marketler rengarenk boy boy kabaklarla dolu kimisi evini süslüyor kimisi çeşitli tariflerle sofrasını,ben ikinci gruptaki kişilerdenim:)
Zaman kabak zamanı burası da (yani Almanya) tabiri caizse çeşit çeşit kabağın diyarıdır,her boy her renk her tür kabak bulmak mümkün .
Markette görüntüsü ile 'al beni,beni evine aaaal' diye bağıran şu sempatik orta boy kabağı görünce onu eve alıp kabak tatlısı yapmaya karar verdim..
Hem kolay hem de çocukluğumuzun tatlılarından birisidir benim için denemek isteyenlere tavsiyemdir henüz kabaklar mis gibi her yerdeyken bu zahmeti az ama lezzeti çok olan tatlıyı yapmayan ne olsun :)
Tarif içinde çok iyi bir püf noktası da mevcut insanları kabak tatlısı yapmaktan caydıran bir faktörü ortadan kaldıran bir püf noktası..
Bakalım neymiş..
MALZEMELER
Arzu edilen miktarda kabak (ben küçük bir kabak kullandım yaklaşık 1kg ağırlığındaydı)
1 kg kabak için 1 su bardağı şeker ekledim(çok tatlı sevenler şeker miktarını artırabilirler)
Süslemek için ceviz ve bal
YAPILIŞI:
Kabağı dilimlere ayırıyoruz
Ardından da asağıda yer alan videoda da göreceğiniz gibi bir sebze soyacağı ile kabuklarını pratik ve hızlı bir şekilde soyuyoruz.
Kabaklarımızın üzerine şekeri dökerek en az 2 saat bu şekilde bekletiyoruz.
Ben gece boyunca beklettim
Şekerimiz tamamen eriyip sulanınca kabaklarımızı fırına veriyoruz.
Ben pişirmeyi iki şekilde yaptım.
Bir süreliğine kabakları açık vaziyette pişirdim ardından da üstünü kapattım.
Üzerini kapatma imkanınız yoksa aluminyum folyo ile örtebilirsiniz.
Kabaklarımız pişip soğuduktan sonra üzerini ceviz için ve bal ile süsleyip servis edebilirsiniz.
KABAK NASIL SOYULUR - BAL KABAĞI NASIL SOYULUR?
Sizin için kısacık bir video hazırladım.
Heyecanımı hoş görün dostlar. :)
BALKABAĞININ FAYDALARI NELERDİR - NEDEN TÜKETMELİYİZ?
Yüksek oranda alfa ve beta karoten içerir. Bu karatenodiler antioksidan özellikleri nedeniyle savunma sisteminin en büyük yardımcılarındandır.
Güçlü bir A vitamini kaynağıdır ve içeriğindeki zeaksantin isimli karotenoid ile göz sağlığının korunmasına yardımcı olur.
C vitamini bakımından zengindir. C vitamini vücudu mikroplara, patojenlere karşı savunan beyaz kan hücrelerinin üretimini uyararak vücut savunmasına destek olur. 1 porsiyon Balkabağı (100 gr) yetişkin bir bireyin günlük C vitamini ihtiyacının yüzde 35’ini karşılar.
İyi bir lif kaynağı olan bal kabağı, hem kalp hem de bağırsak sağlığı açısından büyük önem taşır. Yarım fincan bal kabağı 3 gramın üzerinde lif içerir. Yüksek oranda lif tüketimi kolesterol seviyesinin düşmesine dolayısıyla kalp sağlığının korunmasında; bağırsak hareketliliğinin düzenlenmesi ile de kolon kanseri riskinde azalmada büyük bir role sahiptir. Lif tüketiminin artması ile tokluk süresi uzar.
Cildinizin yaz aylarındaki gibi ışıldamasında büyük bir destekçidir. İçeriğinde yüksek miktarda bulunan karotenoidler diyet yağı ile birlikte tüketildiğinde ciltte pigmentasyona neden olduğu için cildin daha canlı görünmesini sağlar.
C vitamini ile kolajen üretimini destekleyerek cildin daha genç görünmesine yardımcı olur.
Sağlığa sayısız faydası bulunan Omega 3’ün bal kabağında da mevcut olduğu unutulmamalıdır.
İçeriğindeki kalsiyum, manganez, magnezyum, bakır, demir ve fosfor ile kemik dokularındaki hasarın iyileştirilmesine, kemik gelişimine destek olur.
Potasyum bakımından da oldukça zengin olan bu süper besin kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur. Potasyum; kan damarları ve arterlerin gevşemesini sağladığı için kalpteki stres azalır ve kan basıncı düşer. Ayrıca potasyum; hücre ve dokulardaki sıvı dengesinin düzenlemesini de sağlar.
B1, B3, B6, Pantotenik asit gibi birçok vitamini; folik asit, fosfor, demir gibi minerali yapısında bulunduran bal kabağına bu kış beslenmenizde mutlaka yer açın. İçeriğindeki vitamin-minerallerle hem bağışıklık sisteminizi güçlendirin, hem metabolizmanızı hızlandırın hem de sağlıklı bir cilde sahip olun.
Aslında basittir,bana göre en sıkıntılı yeri şekillendirme kısmıdır.
Bir miktar bilinen şekilde yoğurulan hamur ile yapılan bu güzel yiyecek yapımıyla da görüntüsü ile hem eve hem kalplere sıcaklık katıyor.
Özel bir zahmeti de yok dolayısıyla daha sık yapılabilir.Küçük ve basit tariflerden uzaklaştığımız bu zamanlarda evimizde simit kokusunu duymak için kolları sıvayın.
Simit hamurunu biraz fazla yoğurursanız küçük ekmekler de pişirebilirsiniz.
El hamura değince yapılacak şeylerin sayısı artıyor ya bazen,işte öyle bir şey..
Tarife geçelim:
MALZEMELER:
Yarım kilo un
300gr kadar ılık su (aşamalı eklenecek)
1 tatlı kaşığı instant maya veya yarım küp taze maya
1 tatlı kaşığı tuz (tepeleme olmasın)
1 kahve fincanı pekmez veya bal hiçbiri elinizde yoksa bir çorba kaşığı şeker de olur
1 su bardağı su (ballı karışım için)
Susam
YAPILIŞI:
Hafif ılık su ile hamurumuzu hazırlıyoruz
Olabildiğince yoğurmaya çalışın,yoğurma işlemi biraz uzun yapılınca kabartma süresini kısaltıyor bu da hamurumuzun daha çabuk iki katına çıkacağı anlamına geliyor.
Yoğurulan hamuru sıcak bir yere alın.
Fırınımızı çalıştıralım.
Hamurumuzdan portakal büyüklüğünde bezeler alarak simitlerimizi şekillendirelim.
Tepsimize pişirme kağıdı koyalım mutlaka.
Şekillendirilen simitlerimizi önce ballı suya batıralım ardından da susama.
Bu şekilde simitlerimizi hazırlayarak tepsiye dizelim.
Simitlerin birbirine dokunmamasına özen gösterin.
Normal bir fırın tepsisine genelde 6 adet simit sığar.